
LABORATUVAR REHBERİ
Search Results

Boş arama ile 9 sonuç bulundu
- Tam İdrar Tahlili
Tam idrar tahlili, birçok hastalık hakkında fikir edinmemizi sağlar. Bu tahlil, kimyasal inceleme ve morfolojik inceleme olmak üzere iki kısımdan oluşur. Günümüzde kimyasal inceleme için idrar stripi adı verilen çubuklar kullanılmaktadır. Geleneksel yöntemlerde morfolojik inceleme, idrarın santrifüj edilip dipteki sedimentin mikroskop altında incelenmesiyle yapılmaktaydı. Ancak günümüzde, morfolojik incelemeler gelişmiş cihazlar kullanılarak çok daha hızlı ve hassas bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir. İdrar sisteminde görülen elemanlar üriner sistemine (böbrekler, üreterler, mesane ve üretralar) geçen yada burada oluşan elemanlardır. Kimyasal Analiz Parametreleri; Dansite (Özgül Ağırlık) İdrar örneğinin yoğunluğunu verir. İdrar dansitesi, idrarın yoğunluğunu ölçen bir parametredir. Bu değer, idrardaki çözünmüş madde miktarına bağlı olarak değişir ve böbreklerin idrarı yoğunlaştırma ya da seyreltme yeteneği hakkında bilgi verir. Normal idrar dansitesi genellikle 1.005 – 1.030 aralığındadır. Sıvı alımı yüksek olan kişilerde bu değer 1 değerine yaklaşır. Sıvı alımı ve idrar üretimi düşük kişilerde bu değer yüksek çıkar. pH (Asit-Baz Dengesi) İdrar pH’sı, idrarın asitik veya alkalik (bazik) özellikte olup olmadığını gösteren bir parametredir. Bu değer, böbreklerin vücuttaki asit-baz dengesini düzenleme yeteneği hakkında bilgi verir. Normal idrar pH’sı genellikle 4.5 – 8.0 aralığındadır. Düşük pH (asidik idrar): Yüksek proteinli beslenme, açlık, ateş, diyabet (özellikle diyabetik ketoasidoz), idrar yolu enfeksiyonları (özellikle E. coli kaynaklı) veya metabolik asidoz durumlarında görülebilir. Yüksek pH (alkalik idrar): Vejetaryen beslenme, idrar yolu enfeksiyonları (özellikle Proteus ve Pseudomonas türleriyle), kusma, metabolik alkaloz veya idrarın uzun süre beklemesi gibi durumlarda ortaya çıkabilir. Glukoz (İdrarda Şeker) Normal koşullarda idrarda glukoz bulunmaz veya çok düşük miktarlarda bulunur. Böbrekler, kandaki glukozu süzerek geri emer ve idrara geçmesine izin vermez. Ancak kanda glukoz düzeyi belirli bir eşiğin üzerine çıktığında (böbrek eşiği ≈ 180 mg/dL), geri emilim tamamlanamaz ve glukoz idrara geçer. Glukoz pozitifliği (glukozüri) şu durumlarda görülebilir: Diabetes mellitus (şeker hastalığı) Stres, ateş veya enfeksiyon gibi geçici kan şekeri yükselmeleri Gebelik (gebelikte glukozüri görülebilir) Böbrek glukozürisi (kan şekeri normal olduğu halde böbreğin glukozu geri emememesi) Keton (Keton Cisimleri) Keton cisimleri, vücutta yağların enerji kaynağı olarak kullanılması sonucu oluşan yan ürünlerdir. Normalde kanda ve idrarda çok düşük miktarlarda bulunurlar. Ancak karbonhidrat yetersizliği veya insülin eksikliği gibi durumlarda keton üretimi artar ve idrarda saptanabilir hale gelir. İdrarda keton pozitifliği (ketonüri) şu durumlarda görülebilir: Diabetes mellitus (özellikle Tip 1 diyabet) → diabetik ketoasidoz belirtisi olabilir. Uzun süreli açlık veya düşük karbonhidratlı diyetler (ketojenik diyetler) Kusma, ishal, ateş gibi vücut sıvı kayıplarının olduğu durumlar Yoğun egzersiz veya ağır stres dönemlerinde * Özellikle ateşli hastalık geçiren ve iştahı azalan çocuklarda, genellikle idrar tahlilinde keton pozitif olarak saptanır. * İdrar tahlilinde Glukoz yüksek pozitif çıkarsa ve keton da pozitif değer verirse vücuttaki asit dengesi kontrol edilmelidir. Özellikle diyabet hastalarında bu durum acil müdahale gerektirebilir.” Protein (Proteinüri) Normal koşullarda idrarda protein bulunmaz veya çok düşük miktarlarda bulunur. Sağlıklı böbrekler, kandaki proteinlerin idrara geçmesini engeller. Ancak böbreklerdeki süzme (filtrasyon) sistemi zarar gördüğünde veya bazı fizyolojik durumlarda, protein idrara geçebilir. Protein pozitifliği (proteinüri) şu durumlarda görülebilir: Böbrek hastalıkları: Glomerülonefrit, nefrotik sendrom, kronik böbrek yetmezliği Ateş, enfeksiyon, yoğun egzersiz, stres veya soğuk maruziyeti gibi geçici durumlar Hipertansiyon ve diabetes mellitus (böbrek hasarına bağlı) Gebelikte preeklampsi gibi durumlarda İdrarda protein genellikle idrar stripi yöntemiyle saptanır. Ancak kesin miktar belirlenmesi için 24 saatlik idrarda protein ölçümü yapılabilir. Proteinüri saptandığında, nedenin belirlenmesi için ek testlerle değerlendirme yapılması önerilir. Ürobilinojen; Ürobilinojen, bilirubinin bağırsaklarda bakteriler tarafından parçalanması sonucu oluşan bir maddedir. Normalde bir kısmı dışkıyla atılır, küçük bir kısmı ise kana karışarak karaciğer tarafından yeniden işlenir ve az miktarda idrarla atılır. Normal değer: İz miktarda (0.1 – 1.0 mg/dL arası) Ürobilinojen düzeyinin artması şu durumlarda görülebilir: Karaciğer hastalıkları: Hepatit, siroz Hemolitik anemi: Alyuvar yıkımının artması Enfeksiyonlar veya toksik karaciğer hasarı Bilirubin; Bilirubin, alyuvarların (eritrositlerin) yıkımı sonucu açığa çıkan hemoglobinin parçalanmasıyla oluşan bir maddedir. Normalde karaciğer tarafından işlenir, safrayla birlikte bağırsaklara atılır ve idrarda bulunmaz. İdrarda bilirubin pozitifliği şu durumlarda görülebilir: Hepatit, siroz gibi karaciğer hastalıkları Safra yollarının tıkanması (obstrüktif sarılık) Safra taşı veya tümöre bağlı safra akım bozuklukları Bu durumlarda, konjuge (suda çözünebilen) bilirubin kana karışarak idrarla atılır. Nitrit; Nitrit, idrarda normalde bulunmaz. Bazı bakteriler, özellikle idrar yolu enfeksiyonuna yol açan bakteriler (E. coli, Klebsiella, Proteus gibi), idrardaki nitratları nitrite dönüştürebilir. Bu nedenle idrarda nitrit pozitifliği çoğunlukla bakteri varlığını işaret eder. Nitrit pozitifliği şu durumlarda görülebilir: İdrar yolu enfeksiyonları (İYE) İdrar mesanede uzun süre beklediğinde veya numune yeterince taze alınmadığında bazı bakteriler nitriti üretebilir Askorbik Asit (C Vitamini) Askorbik asit, vücutta antioksidan olarak görev yapan ve genellikle idrara atılan bir vitamindir. Klinik bir önemi yoktur ama yüksek dozda C vitamini alımı, bazı idrar testlerinin sonucunu etkileyebilir. Etkileri: Test sonuçlarını yanıltabilir: Özellikle glukoz, bilirubin, nitrit ve keton testlerinde sahte negatif sonuçlara yol açabilir. Nedeni: Askorbik asit bu testlerde kullanılan kimyasal reaksiyonları engelleyebilir veya bozabilir. Morfolojik incelemede bakılan başlıca elemanlar: 1-Hücreler; Eritrositler (Kırmızı kan hücreleri): Eritrositler (kırmızı kan hücreleri), kanda oksijen taşıyan hücrelerdir. Normalde idrarda ya hiç bulunmazlar ya da çok az sayıda (mikroskopta birkaç tane) bulunabilir. 0-3 eritrosit görülmesi genellikle normal kabul edilir. Daha fazlası görülürse hematüri tanısı düşünülür. Fizyolojik Bulunma Nedenleri: Aşırı egzersiz veya yorucu spor Adet dönemine yakın örnek alımı (vajinal karışma) Cinsel ilişki sonrası Uzun süreli ayakta kalma veya sıcak banyo sonrası Bu durumlarda genellikle tekrarlayan tahlillerde kaybolur. Patolojik Bulunma Nedenleri: İdrar yolu enfeksiyonu Taş (böbrek taşı, mesane taşı) Travma (örneğin sonda takılması, düşme, darbe) Kan sulandırıcı ilaçlar (örneğin aspirin, warfarin) Tümör veya polipler (böbrek, mesane, üreter) Yüksek tansiyon Lökositler(Beyaz Kan Hücreleri) Lökositler, vücudun mikroplarla savaşan savunma hücreleridir. Normalde idrarda çok az sayıda bulunurlar ya da hiç görülmezler. Eğer idrarda lökosit miktarı artmışsa, bu genellikle idrar yollarında bir enfeksiyon veya iltihap olduğunu gösterir. Lökosit artışı olan kişilerde bazen şu şikayetler görülebilir: İdrar yaparken yanma veya sızlama Sık sık idrara çıkma Bulanık veya kötü kokulu idrar Karın alt bölgesinde ağrı Ateş (özellikle böbrek enfeksiyonlarında) Bunun dışında, böbrek taşı, idrar yollarının tahriş olması veya bazı ilaçlar idrarda lökosit görülmesine neden olabilir. Epiteller Hücreleri Epitel hücreleri, vücudumuzda iç yüzeyleri kaplayan hücrelerdir. İdrar yollarının (böbrek, mesane, üretra) iç kısmı da bu hücrelerle kaplıdır. Bu yüzden idrarda az sayıda epitel hücresi bulunması normaldir. Ancak çok fazla görülmesi, idrar yolu enfeksiyonu, iltihap, tahriş veya böbrek hasarı gibi durumları gösterebilir. 2- Silendirler (Casts) Silendirler, böbreğin süzme birimleri olan tübüllerin içinde oluşan, silindir şeklinde yapılardır. İdrar böbrek tübüllerinden geçerken, orada bulunan proteinler, hücreler veya diğer maddeler birleşip kalıplaşır — buna silendir denir. Normalde az sayıda hiyalin silendir görülebilir, ancak diğer türlerin bulunması genellikle böbrek hastalığı belirtisidir. Silendirler neden önemlidir? Siendirler sadece böbrek tübüllerinde oluşurlar. Yani silendir görülmesi, idrar yollarının alt bölümlerinden (mesane, üretra) değil, böbrekten kaynaklanan bir durum olduğunu gösterir. Hangi tür silendir görüldüğüne bakılarak böbrek hastalığının tipi hakkında fikir edinilir. Hiyalin silendir; Az miktarda normaldir; ateş, egzersiz, stres, susuzlukta artabilir. Granüler silendir; Böbrek tübül hasarı veya proteinüri belirtisi olabilir. Eritrosit silendiri; Glomerülonefrit veya ciddi böbrek iltihabını gösterir. Lökosit silendiri; Piyelonefrit veya interstisyel nefrit belirtisidir. Epitel silendiri; Akut tübüler nekroz gibi böbrek hücre hasarlarında görülür. Yağlı silendir; Nefrotik sendrom belirtisidir. Vaks silendir (mum silendir); Kronik böbrek yetmezliğinde görülür.
- İdrar Testleri
İdrar testleri, böbreklerin çalışma durumu ve vücuttaki metabolik süreçler hakkında bilgi verir. İdrarda bulunan maddelerin türü ve miktarı, enfeksiyon, diyabet, böbrek hastalıkları veya metabolik bozukluklar gibi durumların erken tanısında önemli ipuçları sunar. Bu bölümde, idrar analizi ve diğer ilgili testlerin ne amaçla yapıldığı, sonuçların nasıl değerlendirildiği hakkında bilgilere ulaşabilirsiniz.
- Mikrobiyoloji Testleri
Mikrobiyoloji testleri, bakteri, virüs, mantar ve parazit gibi mikroorganizmaları tespit etmek için yapılır. Bu testler enfeksiyonun nedenini belirleyerek uygun tedavinin seçilmesine yardımcı olur. Bu bölümde, kültür, antibiyogram ve serolojik testler gibi farklı mikrobiyolojik incelemeler hakkında bilgilere ulaşabilirsiniz.
- Hematoloji Testleri
Hematoloji testleri, kan hücrelerinin sayılarını ve özelliklerini değerlendirir. Anemi, enfeksiyon, kanama bozuklukları ve bağışıklık sistemi sorunlarının tespitinde önemli rol oynar. Bu bölümde, tam kan sayımı (hemogram) başta olmak üzere hematolojiyle ilgili testlerin temel bilgilerini bulabilirsiniz.
- ELISA Testleri
ELISA (Enzyme-Linked Immunosorbent Assay) testleri, vücuttaki antikor veya antijenleri tespit ederek çeşitli enfeksiyonlar ve bağışıklık sistemi hastalıklarının tanısında kullanılır. Bu bölümde, ELISA testlerinin nasıl çalıştığı, hangi hastalıkların tanısında kullanıldığı ve sonuçların ne anlama geldiği sade bir dille anlatılmaktadır.
- Hormon Testleri
Hormon testleri, vücuttaki endokrin sistemin (hormon üreten bezlerin) işleyişini değerlendirmek için yapılır. Tiroid, adrenal, üreme ve büyüme hormonları gibi birçok farklı hormon düzeyini ölçerek olası dengesizlikleri ortaya çıkarır. Bu bölümde, her bir hormon testinin amacı, ne zaman istendiği ve sonuçların nasıl yorumlanabileceği hakkında bilgilere ulaşabilirsiniz.
- Biyokimya Testleri
Biyokimya testleri, kan, idrar veya diğer vücut sıvılarındaki kimyasal maddeleri ölçerek vücudun genel sağlık durumunu değerlendirmeye yardımcı olur. Karaciğer, böbrek, kalp ve metabolizma fonksiyonları hakkında bilgi verir. Bu bölümde, sık yapılan biyokimya testlerinin neyi ölçtüğünü, normal değer aralıklarını ve sonuçların olası anlamlarını bulabilirsiniz.
- LABORATUVARDA KULLANILAN ÖRNEKLER
Kan Örnekleri İdrar Örnekleri Gaita Örnekleri Vücut Sıvıları Kan , laboratuvar tahlillerinde en sık kullanılan biyolojik örneklerden biridir. Farklı testler için farklı tüplere alınan kan örnekleri, tanı ve tedavi sürecinde kritik rol oynar. Aşağıda laboratuvarlarda kullanılan başlıca kan örnekleri ve özellikleri yer almaktadır: 1. Tam Kan Örneği Tanım: Pıhtılaşmaya engel olmak için antikoagülan içeren tüplere alınan kandır. Kullanım Alanları: Hemogram (tam kan sayımı), bazı serolojik testler, kan grubu tayini. Tüp Renkleri: Genellikle mor kapaklı (EDTA) veya mavi kapaklı (sodyum sitrat). 2. Serum Örneği Tanım: Kanın pıhtılaşmasından sonra, santrifüj ile hücresel kısımdan ayrılan sıvı fazdır. Kullanım Alanları: Biyokimya testleri (karaciğer, böbrek fonksiyon testleri, elektrolitler), hormon analizleri, enfeksiyon serolojisi. Tüp Renkleri: Kırmızı veya sarı kapaklı tüpler (jel içeren veya jelsiz). 3. Plazma Örneği Tanım: Antikoagülan içeren tüplere alınan kanın santrifüj edilmesiyle elde edilen sıvı fazdır. Kullanım Alanları: Koagülasyon testleri (PT, aPTT, INR), bazı biyokimya testleri, moleküler genetik analizler. Tüp Renkleri: Mavi (sodyum sitrat), yeşil (heparin) kapaklı tüpler. 4. Kapiller Kan Örneği Tanım: Parmak ucu, kulak memesi veya topuktan alınan küçük miktardaki kan örneği. Kullanım Alanları: Hızlı glikoz ölçümü, bazı hızlı tanı testleri, yenidoğan taramaları. Avantajı: Küçük miktarda kan ile hızlı sonuç elde edilmesi. İdrar örnekleri, laboratuvar tanı testlerinde sık kullanılan ve kolayca elde edilebilen biyolojik materyallerdendir. Böbrek fonksiyonlarının değerlendirilmesinden metabolik ve enfeksiyon hastalıklarının araştırılmasına kadar birçok alanda değerli bilgiler sağlar. 1. Spontan (Rastgele) İdrar Örneği Tanım: Günün herhangi bir saatinde alınan idrar örneğidir. Kullanım Alanları: Tam idrar tahlili (idrar analizi), mikroskobik inceleme. Avantajı: Kolay ve hızlı elde edilir. Dezavantajı: Konsantrasyon farklılıkları nedeniyle sonuçlar değişken olabilir. 2. İlk Sabah İdrarı Tanım: Gece boyunca mesanede biriken ve sabah ilk idrarla atılan örnektir. Kullanım Alanları: Mikrobiyolojik incelemeler, gebelik testleri, proteinüri araştırmaları. Avantajı: Daha yoğun ve konsantre olduğu için tanısal açıdan değerlidir. 3. Orta Akım İdrar Örneği Tanım: İlk kısım idrar atıldıktan sonra alınan orta bölüm örneğidir. Kullanım Alanları: İdrar kültürü ve mikrobiyolojik incelemeler. Avantajı: Kontaminasyonu (dış ortamdan bulaşma) azaltır. 4. Kateter İdrar Örneği Tanım: İdrar sondası (kateter) aracılığıyla alınan örnektir. Kullanım Alanları: Kültür ve biyokimyasal testler (özellikle yatan hastalarda). Dikkat Edilmesi Gerekenler: Steril koşullarda alınmalı, kontaminasyon riskine dikkat edilmelidir. 5. 24 Saatlik İdrar Örneği Tanım: 24 saat boyunca toplanan tüm idrarın biriktirilmesiyle elde edilen örnektir. Kullanım Alanları: Böbrek fonksiyon testleri, protein, kreatinin, elektrolit atılımı, metabolik incelemeler. Dikkat Edilmesi Gerekenler: Tüm idrar eksiksiz toplanmalı, uygun kaplarda saklanmalı ve soğuk ortamda muhafaza edilmelidir. 24 Saatlik İdrar Nasıl Toplanır? 24 saatlik idrar toplama testi, böbreklerin çalışmasını ve vücuttan atılan bazı maddelerin miktarını değerlendirmek için yapılır. Testin doğru sonuç vermesi için idrarın eksiksiz ve uygun şekilde toplanması gerekir. Adım Adım 24 Saatlik İdrar Toplama Başlangıç Zamanını Belirleme Sabah uyandığınızda ilk idrarınızı tuvalete yapın, bu idrar toplama kabına alınmaz . Bu saati başlangıç saati olarak kaydedin (örneğin 08:00). 24 Saat Boyunca Tüm İdrarı Toplama Başlangıç saatinden itibaren gelen tüm idrarlar, size verilen özel kaba biriktirilir. İdrar her seferinde direkt olarak kaba yapılabilir veya temiz bir kap kullanılıp ana kaba aktarılabilir. Son İdrarın Eklenmesi Ertesi gün aynı saatte (örneğin ertesi sabah 08:00’de) yapılan idrar da kaba eklenir. Böylece tam 24 saatlik idrar toplanmış olur. Saklama Koşulları İdrar kabı serin yerde veya buzdolabında saklanmalıdır. Kabın kapağı sıkıca kapalı olmalı, dışarıya sızıntı olmamalıdır. Laboratuvara Ulaştırma Toplama işlemi bittikten sonra kap üzerine adınız, soyadınız ve toplama saati yazılmalı. İdrar, en kısa sürede laboratuvara teslim edilmelidir. Gaita Örnekleri Gaita (dışkı) örnekleri; sindirim sistemi hastalıklarının tanısında, parazitlerin araştırılmasında ve bazı enfeksiyonların saptanmasında önemli bir yere sahiptir. Doğru sonuç alınabilmesi için örneğin uygun şekilde toplanması gerekir. 1. Gaita Mikroskobisi İçin Örnek Kullanım Alanı: Parazit yumurtaları, larvalar ve protozoonların incelenmesi. Özellik: Taze, temiz bir kaba alınmalı; mümkünse kısa sürede laboratuvara ulaştırılmalıdır. 2. Gaita Kültürü İçin Örnek Kullanım Alanı: Bakteri ve bazı mantar enfeksiyonlarının araştırılması. Özellik: Steril kapta toplanır, antibiyotik kullanımı öncesi alınması tercih edilir. Dikkat: Dışkının idrar veya su ile karışmamasına özen gösterilmelidir. 3. Gizli Kan (Okült Kan) Testi İçin Örnek Kullanım Alanı: Gaitada gözle görülmeyen kan kayıplarının tespiti. Özellik: Özel test kartlarına veya kaplara alınır. Dikkat: Testten önce kırmızı et, demir preparatları veya C vitamini gibi maddeler sonucu etkileyebileceğinden doktor önerisine göre diyete dikkat edilmelidir. 4. Yağ ve Sindirim Artığı Analizi İçin Örnek Kullanım Alanı: Malabsorbsiyon (emilim bozukluğu) şüphesinde. Özellik: 24–72 saatlik dışkı toplanması gerekebilir. Örnekler uygun kaplarda saklanır. 5. Clostridium difficile Toksin Testi / Moleküler Testler Kullanım Alanı: Antibiyotik kullanımına bağlı gelişen bağırsak enfeksiyonları. Özellik: Sulu dışkı örneği steril kapta alınmalı ve kısa sürede laboratuvara gönderilmelidir. Gaita Örneği Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenle r Örnek temiz, kapaklı ve sızdırmaz kaplara alınmalıdır. İdrar, su veya tuvalet temizleyicileriyle karışmamalıdır. Örnek miktarı genellikle ceviz büyüklüğü kadar yeterlidir. Kabın üzerine ad, soyad ve tarih mutlaka yazılmalıdır. Örnek laboratuvara en kısa sürede ulaştırılmalı; gerekiyorsa buzdolabında saklanmalıdır (özellikle kültür ve parazit incelemelerinde). Vücut Sıvıları 1. Beyin Omurilik Sıvısı (BOS, Serebrospinal Sıvı) Nasıl Alınır? Lomber ponksiyon (belden iğne ile). Kullanım Alanları: Menenjit, ensefalit gibi enfeksiyonlar, kanamalar, bazı nörolojik hastalıkların tanısı. Analizler: Mikrobiyolojik kültür, hücre sayımı, protein-glukoz ölçümü, PCR testleri. 2. Plevral Sıvı Nasıl Alınır? Torasentez (akciğer zarları arasından). Kullanım Alanları: Akciğer zarları arasındaki sıvı birikimlerinin sebebini araştırmak (enfeksiyon, tüberküloz, kanser, kalp yetmezliği). Analizler: Biyokimya (protein, LDH), mikrobiyoloji, sitoloji. 3. Peritoneal Sıvı (Ascit Sıvısı) Nasıl Alınır? Parasentez (karın boşluğundan). Kullanım Alanları: Karaciğer sirozu, kanser, enfeksiyon ayırıcı tanısı. Analizler: Hücre sayımı, kültür, biyokimya (albumin, amilaz vb.). 4. Perikard Sıvısı Nasıl Alınır? Perikardiyosentez (kalp zarından). Kullanım Alanları: Kalp zarı sıvı birikimlerinde enfeksiyon, tümör veya travma nedenlerini araştırmak. 5. Sinovyal (Eklem) Sıvı Nasıl Alınır? Artrosentez (eklem içine iğne ile). Kullanım Alanları: Romatolojik hastalıklar, eklem enfeksiyonları, gut tanısı. Analizler: Mikroskobik inceleme (kristaller), hücre sayımı, kültür. 6. Tükürük ve Ağız Sıvısı Kullanım Alanları: Hormon analizleri (kortizol), bazı viral enfeksiyon testleri, ilaç ve toksin taramaları. Avantajı: İnvaziv olmayan, kolay alınabilen örnek. 7. Semen (Menî) Örneği Kullanım Alanları: İnfertilite (kısırlık) araştırmaları, spermiogram, mikrobiyolojik kültür. Analizler: Sperm sayısı, hareketliliği, şekil özellikleri. 8. Balgam (Sputum) Örneği Kullanım Alanları: Akciğer enfeksiyonları (özellikle tüberküloz ve zatürre etkenleri). Analizler: Mikrobiyolojik kültür, boyalı preparat incelemesi (Gram, ARB vb.). 9. Ter Örneği Kullanım Alanları: Kistik fibrozis tanısında klor testi. 10. Diğer Sıvılar Safra, vajinal akıntı, gözyaşı, kulak sıvısı gibi örnekler de özel testlerde kullanılabilir.
- Tahlil Öncesi
Laboratuvar testlerinden en doğru sonuçların alınabilmesi için tahlil öncesinde dikkat edilmesi gereken bazı kurallar vardır. Aşağıdaki önerilere uymanız, güvenilir sonuçlara ulaşılmasını sağlar. 1. Açlık ve Tokluk Durumu Bazı testler için (örneğin glikoz, kolesterol, trigliserid) en az 8–12 saat açlık gerekir. Açlık süresinde sadece su içebilirsiniz. Çay, kahve, sigara ve sakız da sonucu etkileyebilir. Hangi testin açlık gerektirdiğini mutlaka doktorunuza veya laboratuvara sorunuz. 2. İlaç Kullanımı Düzenli kullandığınız ilaçlarınızı doktorunuza bildiriniz. Bazı ilaçlar test sonuçlarını etkileyebilir, doktorunuz gerekirse tahlil öncesinde ilaçları durdurmanızı isteyebilir. 3. Alkol ve Sigara Tahlilden en az 24 saat önce alkol alınmamalıdır . Sigara ve kafeinli içecekler de bazı testlerde yanıltıcı sonuçlara yol açabilir. 4. Egzersiz ve Fiziksel Aktivite Ağır egzersiz, kas enzimlerini ve bazı hormon seviyelerini etkileyebilir. Tahlil öncesi yoğun spor yapmaktan kaçınınız. 5. Stres ve Uyku Düzeni Yetersiz uyku ve stres hormon düzeylerini değiştirebilir. Testten önceki gece iyi dinlenmeye özen gösteriniz. 6. Adet Dönemi (Kadın Hastalar İçin) Bazı laboratuvar testleri özellikle adet döngüsünün 3. günü (yani adetin 2.–4. günü arası, en çok 3. günü) istenir. Bunun nedeni, kadınlarda üreme hormonlarının bu dönemde en doğru şekilde ölçülebilmesidir. İdrar tahlili adet döneminde yanıltıcı olabilir. Mümkünse adet dönemi dışında örnek verilmelidir. 7. Numune Alma Kuralları Kan, idrar, gaita veya diğer örneklerin nasıl alınacağı konusunda laboratuvarın verdiği talimatlara mutlaka uyunuz. Steril veya temiz kaplar dışında kap kullanılmamalıdır. 8. Laboratuvara Geliş Zamanı Tahlil için sabah erken saatlerde aç olarak gelmek idealdir. Uzun süre aç kalmak (12 saatten fazla) da önerilmez.

